top of page
  • Yazarın fotoğrafıgoncaraslayan

Yaygın Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu

Güncelleme tarihi: 13 Oca 2019

Kaygı, elbette yaşamın en doğal parçalarından ve insana dair en olağan duygulardan biridir. Hepimizin günlük yaşantılarımıza dair farklı konularla ilgili kaygıları vardır. Bazen ailemiz, çocuklarımız, sağlık sorunlarımız, bazen ise maddi konular, iş hayatı, okul dönemi ve sınavlar…

Tüm bu konular birçok insan için kaygı vericidir. Aslına bakılırsa, belirli bir düzeydeki kaygı, normal olmakla birlikte yaşamımız için gereklidir de. Tehlike karşısında harekete geçmemize, tehlikeden kaçmamıza ya da tehlike ile savaşmamıza, kısacası hayatta kalmamıza yardımcı olur.

ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU NEDİR?

Ne var ki kaygı, tehlike ile orantısız, beklenenden daha şiddetli ve uzun süreli olduğunda, kişinin günlük yaşantısını sekteye uğrattığında patolojik hale gelmiş demektir. Kaygı (anksiyete) bozukluğunda kişi, kendisi için tehlikeli olarak algılanan bir durum karşısında endişe duygusunun yanında bedensel olarak da sıkıntılı süreçler yaşamaktadır. Kalp çarpıntısı, ellerde titreme, özellikle boyun ve omuzda kasılma ve terleme gibi bedensel belirtiler görülebilmektedir.

Genel olarak bakıldığında kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin nedenini anlamadıkları bir şekilde her an kötü bir şey olacakmış hissine kapıldığı, en kötü senaryonun olacağına inandıkları, sürekli bir huzursuzluk ve gerginlik hissi yaşadıkları görülmektedir. Çoğu zaman endişelerinin yersiz ve aşırı olduğunu fark ettiklerini ancak bu durumu kontrol edemediklerini ve sakinleşemediklerini belirtirler. Yaşanan bu duruma bir de bedensel duyumlar (çarpıntı, terleme) eklendiğinde, durum içinden çıkılmaz bir hal olarak algılanır. Genellikle kaygı bozukluğu olan kişilerde kaygı çok yoğun yaşanır, stres yaratan olay geçse bile kaygı sürüyor olabilir ve bazı davranışlardan ve bazı durumlardan kaçınmalara neden olabilir.

Örneğin, kişinin, sokağa çıktığında başına kötü bir olay geleceğinden endişe etmesi, dışarı çıkması gerektiğinde kalp atışlarının hızlanması, titreme ve kasılma gibi belirtiler yaşaması ve sonuç olarak da dışarıya çıkmaktan vazgeçmesi. Bu örnekte de görüldüğü üzere, kişi tarafından tehlikeli olarak algılanan durumlar, bedensel belirtilere ve nihayetinde de ertelemelere ve kaçınmalara sebep olarak günlük yaşantıyı olumsuz etkilemektedir.

Özetle, belirgin bir sebebi olmayan endişe haline fiziksel belirtilerin de eşlik etmesi ve bu belirtilerin 6 ay boyunca neredeyse sürekli halde olup, kaçınma ve ertelemelerle günlük hayatı zora soktuğu veya engellediği durumlarda yaygın anksiyete bozukluğundan bahsedilebilir.

DSM-IV TANI KRİTERLERİ

A. En az 6 ay süreyle hemen her gün ortaya çıkan, birçok olay yada etkinlik hakkında (işte yada okulda başarı gibi) aşırı anksiyete ve üzüntü (endişeli beklentiler) duyma. B. Kişi, üzüntüsünü kontrol etmeyi zor bulur . C. Anksiyete ve üzüntü, aşağıdaki altı semptomdan üçüne (yada daha fazlasına) eşlik eder (son 6 ay boyunca hemen her zaman en azından bazı semptomlar bulunur). Not:Çocuklarda sadece bir maddenin bulunması yeterlidir . 1) huzursuzluk, aşırı heyecan çekme yada tasalanma 2) kolay yorulma 3) düşüncelerini yoğunlaştırmada zorluk çekme yada zihnin durmuş gibi olması 4) irritabilite 5) kas gerginliği 6) uyku bozukluğu (uykuya dalmakta yada sürdürmekte güçlük çekme yada huzursuz ve dinlendirmeyen uyku) D. Anksiyete ve üzüntü odağı bir Eksen 1 bozukluğunun özellikleri ile sınırlı değildir , örn. anksiyete yada üzüntü bir Panik Atağı olacağı (Panik Bozukluğunda olduğu gibi), genel bir yerde utanç duyacağı (Sosyal Fobide olduğu gibi), hastalık bulaşmış olma (Obsesif-Kompulsif Bozuklukta olduğu gibi), evden yada yakın akrabalarından uzak kalma (Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunda olduğu gibi), kilo alma (Anoreksiya Nervozada olduğu gibi), birçok fizik yakınmanın olması (Somatizasyon Bozukluğunda olduğu gibi) yada ciddi bir hastalığının olması (Hipokondriazisde olduğu gibi) ile ilgili değildir ve anksiyete ve üzüntü sadece Posttravmatik Stres Bozukluğu sırasında ortaya çıkmamaktadır . E. Anksiyete, üzüntü yada fizik yakınmalar klinik açıdan belirgin bir strese yada toplumsal, mesleki alanlarda yada işlev*selliğin önemli diğer alanlarında bozulmaya neden olur . F. Bu bozukluk bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) yada genel tıbbi bir durumun (örn. hipertiroidizm) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir ve sadece bir Duygudurum Bozukluğu, Psikotik bir Bozukluk yada Yaygın Gelişimsel Bozukluk sırasında ortaya çıkmamaktadır. YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Bilişsel davranışçı terapi, yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerdendir. Bu yöntemde kişi, uzman kontrolünde, yaşadığı durumla ilgili bilgilendirilir, düşünce hatalarının farkına varır ve bunların yeniden yapılandırılması için çalışır ve endişe yaratan durumlarla karşı karşıya gelme deneyleri yapar.

125 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Depresyonla Savaşmak

Depresyon ruhsal ve bedensel çökkünlük olarak tanımlanmaktadır. Duygusal, zihinsel, davranışsal ve fiziksel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çeken belirtisi çökkün ruh hali

OKB - Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk anksiyete (endişe) bozuklukları sınıfından psikolojik bir bozukluktur. Bu bozukluğu yaşayan kişiler, zihinlerindeki kontrol edemedikleri, tekrarlayan ve kaygı yaratan düşünc

Panik Atak

Panik atak, aniden bastıran endişe nöbeti olarak tanımlanabilmektedir. Nöbet başladıktan sonra ilk 10 dakika içinde endişenin şiddeti gittikçe artar, en üst noktaya ulaşır ve sonrasında yavaş yavaş az

bottom of page