top of page
  • Yazarın fotoğrafıgoncaraslayan

Depresyonla Savaşmak

Güncelleme tarihi: 12 Oca 2019

Depresyon ruhsal ve bedensel çökkünlük olarak tanımlanmaktadır. Duygusal, zihinsel, davranışsal ve fiziksel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çeken belirtisi çökkün ruh hali ve zevk almada belirgin azalmadır.


Depresyondaki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar, hüzünlü ve yalnız hisseder, kendisine ve çevresine ilgisi azalır, yoğun suçluluk duyguları yaşayabilir. Bu durumlar genellikle iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ile birliktedir. Bazen kendisinin tüm duygularını yitirmiş gibi hissedebilir. Gelecek, kişiye karanlık görünebilir, bazen de ürkütücüdür.

Depresyon zihinsel faaliyetlerimizi de engeller. Genellikle dikkatini toplayamama ve unutkanlık gibi belirtiler görülmektedir.

Depresyonun davranışlardaki en belirgin etkisi aşırı halsizliktir. Günlük aktivitelerini yapmakta zorlanan kişi, zamanla sosyal ilişkilerden kaçınır, yalnız kalmayı tercih eder, sorunlarını ve sıkıntılarını paylaşmaz. Cinsel ilgi ve isteğinde de belirgin azalma olur.

Fiziksel olarak yaşanan belirtilere baktığımızda iştahta belirgin azalma, kilo kaybı ya da bazen tam tersi aşırı yeme eğilimi görebilmekteyiz. Bunların yanında sık görülen belirtilerden biri de uykusuzluktur. Uykuya dalamama, uykunun sık sık bölünmesi veya sabah çok erken uyanma ya da aşırı uyuma şeklinde sorunlar görülebilir. Uykuda yaşanan bu sıkıntılara ek olarak baş, boyun sırt, eklem ağrıları, mide-bağırsak şikayetleri eşlik edebilir.

Tüm bu belirtiler en az iki hafta sürekli olarak devam eder. Kişinin günlük yaşamını sekteye uğratır, ailevi – sosyal - mesleki sorumluluklarını yapmasına engel olur. Belirtilerin hepsinin bir arada olması gerekmediği gibi, bu belirtiler hafif, orta, ağır şiddette olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir.

Kişilerin depresyona girme sebepleri farklı olabilir. Genel olarak bakıldığında, ölüm, ayrılık, ailevi sorunlar, maddi sorunlar, biyolojik sebepler zaman zaman kişinin depresyona girmesinde rol oynayabilmektedir. Sebebi her ne olursa olsun, depresyon tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Yapılan araştırmalar en uygun tedavinin ilaç ve psikoterapinin birlikte yürütüldüğü tedaviler olduğunu göstermektedir.

Peki Neler Yapılabilir?

Hareket Edin!

Depresyon, kişinin enerji seviyesini ciddi derecede düşürebilmektedir. Kişi hiçbir şey yapmak istemez, sürekli bir halsizlik ve isteksizlik baş gösterir. Depresyonun sebep olduğu bu durum aynı zamanda depresyonun devam etmesine sebep olan durumlardan biridir. Özetle, depresyon, enerji seviyesini düşürür; düşük enerji seviyesi depresyonun sürmesine neden olabilir. Bu durumda yapılması gereken en önemli şey fiziksel aktivitelerde bulunmaktır. Dışarı çıkmak, yürüyüş yapmak, eskiden yapmaktan zevk aldığınız, ancak şu an yapmadığınız hobilerinizi tekrarlamak depresyonla yaptığınız savaşta size yardımcı olacaktır.

Sosyalleşin!

Yine içinde bulunduğunuz durumdan kaynaklı, sosyal aktivitelerinizi kısıtlıyor olabilirsiniz. Ancak yalnız ve pasif olmak bu durumla baş etmenizde size yardımcı olmayacaktır. Bu sebeple canınız istemese bile sosyal aktivitelerde bulunun, diğer kişilerle iletişime geçin.

Eğer yaptığınız bir aktivite az da olsa olumlu yönde duygusal bir değişikliğe sebep oluyorsa onu bırakmayın. Alternatifler üretin ve denemeye devam edin.

Kimi kişilerde depresyonun şiddetine göre psikiyatristler tarafından ilaç tedavisi önerilmektedir. Unutulmamalıdır ki ilaçları yalnızca doktorlar yazabilir, hangi dozda ne kadar kullanılacağına ve ne zaman bırakılacağına yalnızca onlar karar verebilirler.

Tüm bunlara ek olarak psikoterapinin depresyon tedavisindeki rolü ve işlevinin kavranması da önemlidir. Özellikle bilişsel davranışçı terapilerin depresyon tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu yaklaşımda depresyon sürecinde kişiyi olumsuz etkileyen düşünceler, yanlış inançlar, davranışlardaki değişiklik ve aktivitelerdeki azalmalar üzerine yoğunlaşılır. Kişinin zihnindeki olumsuz düşüncelerin yeniden yapılandırılmasıyla duygulardaki pozitif değişiklikler hedeflenmektedir. Bunun yanında, haftalık aktivite planlaması ile kişinin gün içinde yapacağı aktiviteler planlanarak, kişisel ve sosyal anlamda aktivite artışı hedeflenir.

Evet, depresyon çok sık karşılaşılan psikolojik bir rahatsızlıktır ancak tedavisinin mümkün olduğu unutulmamalıdır. Kişinin duygu durumunun farkında olması ve çekinmeden yardım istemesi, bu sürecin atlatılmasında önemli rol oynar.

152 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yaygın Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu

Kaygı, elbette yaşamın en doğal parçalarından ve insana dair en olağan duygulardan biridir. Hepimizin günlük yaşantılarımıza dair farklı konularla ilgili kaygıları vardır. Bazen ailemiz, çocuklarımız,

OKB - Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk anksiyete (endişe) bozuklukları sınıfından psikolojik bir bozukluktur. Bu bozukluğu yaşayan kişiler, zihinlerindeki kontrol edemedikleri, tekrarlayan ve kaygı yaratan düşünc

Panik Atak

Panik atak, aniden bastıran endişe nöbeti olarak tanımlanabilmektedir. Nöbet başladıktan sonra ilk 10 dakika içinde endişenin şiddeti gittikçe artar, en üst noktaya ulaşır ve sonrasında yavaş yavaş az

bottom of page